8 Ekim 2014 Çarşamba

Kartepe Tırmanışı


Hüseyin Gündoğdu messenger da yazdı.

Kemal abi selamlar.
Kartepe'ye gitmeyi planlıyoruz.
Bu perşembe.
Katılmak ister misin?

Mesaj zamanı: 23 Eylül 2014 Saat 00:09 yani gece yarısı.

21 Eylül 2014'te yani daha 36 saat kadar önce Uludağ'a yokuşlarını tırmalıyordum (http://yolbisiklet.blogspot.com.tr/2014/10/uludag-trmans.html).

Ara not:
"Uludağ Tırmanışı'ndan sonra feribotta büyük bir huzur içinde Ahmet Abi, Soner ve Recep laflıyorduk. Sanki hiç yorgun değildik ve Kartepe'den bahsetmiştik. Bahar aylarında da Kartepe'ye çıkalım diye."

Kartepe'nin çok daha dik olduğunu ve Fransa Turu'nun Mont Ventoux tırmanışına neredeyse eşdeğer olduğunu öğrenmiştim.

İkisini şimdi ciddi olarak karşılaştıralım.
İlk olarak Kartepe:
Zirve +1297m civarında. 14,4 km'de toplam tırmanış 1097 m. Eğim %8(hesapla %7,5).


Bu tırmanış sırasında keşke yeni yol bilgisayarım olsaydı. O zaman eğim %'leri hakkında daha doğru bir tahmin yapabilirdim. Daha önce hiç bu kadar dik eğimler ile karşılaşmadığım için bir tahmin yapamıyorum.

Şimdi de Mont Ventoux (Bédoin):
Zirve +1862m civarında. 21,4 km'de toplam tırmanış 1571 m. Eğim %7 (hesapla %7,3). 


Tabi Ventoux'ya çok değişik tırmanış rotaları var. Wiki'de ilk bahsedilen bu güney tırmanışı.
Strava burada iyi çalışmış eğimler mantıklı ya da anlamlı cihazlardan gelen veriler ile düzeltilmiş. Bizim Kartepe detaylarında %30 eğimler bile var. Strava'nın sadece genel ortalaması doğru gibi. 

Eurosport'ta bir program vardı. İsmi The Ride. Bir amatör bizim gibi (Remy), Team Europcar'dan Pierre Rolland ve efsane Richard Virenque hep beraber Ventoux'ya tırmanıyorlardı. Remy'ye acayip özenmiş ve nasıl başardığına hayret etmiştim (http://www.youtube.com/watch?v=TIb2s5aBdVA).
Şimdi görüyorum ki Kartepe tırmanışı da Ventoux'ya göre az değilmiş.

Tırmanış grubu şu şekilde oluştu: Kemal Koyunlu, Huseyin Gundogdu,Hakan Beşikçi ve Melih Çolak,
Melih ile ikimiz Kartepe'ye 9 km mesafede buluştuk. Hüseyin ve Hakan sanırım 80 km bisiklet sürerek geldiler.
Melih daha önce Kartepe'ye çıktığını ve biraz zor olabileceğini anlatıyordu. Buna rağmen 29'er dağ bisikleti ile gelmişti. Dağ bisikletini görünce biraz rahatlamıştım aslında, o dağ bisikleti ile çıkıyorsa ben yolla haydi haydi çıkarım diye.Hoş sohbet ile 9 km'den sonra dağın eteklerine geldik. Sola doğru döndük. Hüseyin ve Hakan Strava'larını açmak için durdular. Melih'de onlarla duraklamış olabilir.Ben durmadım zaten duramazdım, Yokuşta yukarı doğru hareketlenmek benim için çok zor (hala). Bu Hüseyin ve Hakan'ı zirveye kadar son görüşüm oldu.
Bu sola dönüşte ve sonraki 3-4 km'de Melih'e çokça içimden söylendim (şaka); bizi neden daha çok korkutmadın diye. Ben böyle bir şey görmedim.
Kartepe başlangıcında ve devam eden 3-4 km'de eğim. "Temsili" değil gerçek.
Uludağ'da eğimler dikleştiği için içten almadığım virajların eğimleri Kartepe'nin standart eğimleriydi. Bunun yanında tabii ki Kartepe'nin kendi virajları vardı. Şimdi düşündükçe bacaklarım sızlıyor. Bu 3-4 km'nin sadece %20-30'unda filan seleye oturdum. Hep ayaktaydım. Uzunca bir süre vazgeçmeyi düşündüm. Uludağ gerçekten çok zorlayıcıydı ama hiçbir zaman vazgeçmek aklıma bile gelmemişti. Burası pedal çevirmeyi birazcık yavaşlatsan seni aşağıya çekecek bir bataklık gibiydi (biraz fazla abarttım galiba). Şöyle düzeltelim aşağıda sevgilin sana sesleniyor en güzel haliyle "bırak boş işleri çıkma daha fazla, haydi gel".
Bu 3-4 km zaten bir de beton dökülerek yapılmış. Bu zaten dik yokuşu çekilmez hale getiriyordu. Bu yolun kötülüğü inişte daha iyi anlaşıldı.
Neyse bu kısım bitti. Eğimin azaldığı bir yer vardı (dönüşte daha net gördük Suadiye Tabiat Parkı'ymış ve hemen yanında motocross pisti), biraz da çişim gelmişti zirveye daha fazla ağırlık taşımamak için işimi hallettim bu arada geride Melih'i gördüm. Dağ bisikleti üzerinde dans ede dans ede geliyordu. Çok rahattı. Bir süre birlikte gittik ve sonra o temposunu biraz arttırdı ben geride kaldım. İleride o biraz duraklamış ben onu geçtim. Tırmanışın 7. km sinde Uludağ'dan kalan Energel'in yarısını yuttum. Bu defa kafeinli besinin ne anlama geldiğini anladım. Zirveye birkaç km kala enerjim en yüksek seviyeye çıktı. Umarım bu kafeinli şeyler çok sağlıksız değildir.
Kısa bir mesafe az eğim (nefeslen) sonra yeniden eğim (tırmala)
Zirvenin sonlarında yol iyice bozuldu, asfalt parçalanmış, geçecek yer bırakmayan çukurcuklar oluşmuş, asfalttan arta kalan mıcırlar her yere saçılmıştı. Yavaşta olsa bunların arasından slalom yaparak geçmek gerekti.
Mıcırlar ancak bu kesim çukursuzmuş
Hava iyice soğudu, Uludağ'da böyle olmamıştı. Yine eğimin azaldığı bir yerde rüzgarlığımı giymek için durudum, hazır durmuşken bir de selfie çektim tam bu arada Hüseyin aradı, sürpriz telefonlar çekiyormuş meğer ya da tesadüf çeken bir yer de durmuşum.
O selfie
Yol tarifi sordu. Bence yolu bilmeyen herkes sorar. Ben orayı Melih ile geçtiğim için biliyorum. Yanıt: Evet, Green Park Otel yazan tabela yönünde soldan yukarı doğru çıkacaksın (insan eğimin daha az olduğu şekilde düz devam etmek istiyor).
İşte yüksek enerjiyi burada hissettim ve acayip bir tempoyla zirveye ulaştım, bilmiyorum belki de eğim çok azalmıştı.
Zirveye yakın demir sürgülü kapların orada Melih beni bekliyordu, Hindi saldırısına uğramış. Gerçekten. İki hindi yolu kesmiş geçirmiyor. Sonra, zirveye geldik bunlardan mı çekiniceğiz dedik ve birazcık hızla yanlarından geçtik. Köpeklerden beterlerdi.
Melih'le bayağı poz vererek çektiğimiz birçok fotoğraftan, kafeye yerleşip (ben omuzlarıma şal aldım, haha) çayımızı sodamızı içtikten sonra Hüseyin ve Melih nihayet geldiler.
Kemal-Melih selfie si
Kartepe alındı :)
Tırmanıştan önce hem yüksek tempoda geldikleri 80 km yol ve kalın kıyafetler hem de üstüne zirvenin sonunda yanlış yola girip (hindilerin arasından geçmeden) toprak dağ yolundan geldikleri için gecikmişlerdi. Hüseyin'in bir lafı çok hoşuma gitti "Kartepe'yi aldık".

Cafe'de biraz daha devam eden çay ve sohbetten sonra inişe geçtik. hızlı bir inişle turu tamamladık. Hüseyin inişte eğlencesine biraz drift yaptığı için arka lastiği patlattı ve biraz daha durduk.
Şimdi aklıma geliyor. Uludağ ve Kartepe inişinde herkes üşümüştü bense hiç. Acaba Energel ve kafein mi?

Uludağ'ın aksine Kartepe güneşliydi ancak çok daha fazla soğuktu.
Kartepe'de güneşe yakındık.

Tırmanış öncesi neler yendi:
Evde standart bir kahvaltı yapıldı.

Tırmanış boyunca neler içildi: 2 adet Powerrade 1 matara su.

Zirvede yemek için getirdiğim Snickers'ı yemeyi unuttum.

Ne giyildi: standart kısa forma ve zirveye yakın rüzgarlık ve inişte yine rüzgarlık.


Tırmanış boyunca HR'im 160 civarında idi. Uludağ'da ise 150.


Bisikletim Cannondale Supersix Evo3 tü.

İyi günler dilerim.

Kemal Koyunlu

4 yorum: