8 Ekim 2014 Çarşamba

Kartepe Tırmanışı


Hüseyin Gündoğdu messenger da yazdı.

Kemal abi selamlar.
Kartepe'ye gitmeyi planlıyoruz.
Bu perşembe.
Katılmak ister misin?

Mesaj zamanı: 23 Eylül 2014 Saat 00:09 yani gece yarısı.

21 Eylül 2014'te yani daha 36 saat kadar önce Uludağ'a yokuşlarını tırmalıyordum (http://yolbisiklet.blogspot.com.tr/2014/10/uludag-trmans.html).

Ara not:
"Uludağ Tırmanışı'ndan sonra feribotta büyük bir huzur içinde Ahmet Abi, Soner ve Recep laflıyorduk. Sanki hiç yorgun değildik ve Kartepe'den bahsetmiştik. Bahar aylarında da Kartepe'ye çıkalım diye."

Kartepe'nin çok daha dik olduğunu ve Fransa Turu'nun Mont Ventoux tırmanışına neredeyse eşdeğer olduğunu öğrenmiştim.

İkisini şimdi ciddi olarak karşılaştıralım.
İlk olarak Kartepe:
Zirve +1297m civarında. 14,4 km'de toplam tırmanış 1097 m. Eğim %8(hesapla %7,5).


Bu tırmanış sırasında keşke yeni yol bilgisayarım olsaydı. O zaman eğim %'leri hakkında daha doğru bir tahmin yapabilirdim. Daha önce hiç bu kadar dik eğimler ile karşılaşmadığım için bir tahmin yapamıyorum.

Şimdi de Mont Ventoux (Bédoin):
Zirve +1862m civarında. 21,4 km'de toplam tırmanış 1571 m. Eğim %7 (hesapla %7,3). 


Tabi Ventoux'ya çok değişik tırmanış rotaları var. Wiki'de ilk bahsedilen bu güney tırmanışı.
Strava burada iyi çalışmış eğimler mantıklı ya da anlamlı cihazlardan gelen veriler ile düzeltilmiş. Bizim Kartepe detaylarında %30 eğimler bile var. Strava'nın sadece genel ortalaması doğru gibi. 

Eurosport'ta bir program vardı. İsmi The Ride. Bir amatör bizim gibi (Remy), Team Europcar'dan Pierre Rolland ve efsane Richard Virenque hep beraber Ventoux'ya tırmanıyorlardı. Remy'ye acayip özenmiş ve nasıl başardığına hayret etmiştim (http://www.youtube.com/watch?v=TIb2s5aBdVA).
Şimdi görüyorum ki Kartepe tırmanışı da Ventoux'ya göre az değilmiş.

Tırmanış grubu şu şekilde oluştu: Kemal Koyunlu, Huseyin Gundogdu,Hakan Beşikçi ve Melih Çolak,
Melih ile ikimiz Kartepe'ye 9 km mesafede buluştuk. Hüseyin ve Hakan sanırım 80 km bisiklet sürerek geldiler.
Melih daha önce Kartepe'ye çıktığını ve biraz zor olabileceğini anlatıyordu. Buna rağmen 29'er dağ bisikleti ile gelmişti. Dağ bisikletini görünce biraz rahatlamıştım aslında, o dağ bisikleti ile çıkıyorsa ben yolla haydi haydi çıkarım diye.Hoş sohbet ile 9 km'den sonra dağın eteklerine geldik. Sola doğru döndük. Hüseyin ve Hakan Strava'larını açmak için durdular. Melih'de onlarla duraklamış olabilir.Ben durmadım zaten duramazdım, Yokuşta yukarı doğru hareketlenmek benim için çok zor (hala). Bu Hüseyin ve Hakan'ı zirveye kadar son görüşüm oldu.
Bu sola dönüşte ve sonraki 3-4 km'de Melih'e çokça içimden söylendim (şaka); bizi neden daha çok korkutmadın diye. Ben böyle bir şey görmedim.
Kartepe başlangıcında ve devam eden 3-4 km'de eğim. "Temsili" değil gerçek.
Uludağ'da eğimler dikleştiği için içten almadığım virajların eğimleri Kartepe'nin standart eğimleriydi. Bunun yanında tabii ki Kartepe'nin kendi virajları vardı. Şimdi düşündükçe bacaklarım sızlıyor. Bu 3-4 km'nin sadece %20-30'unda filan seleye oturdum. Hep ayaktaydım. Uzunca bir süre vazgeçmeyi düşündüm. Uludağ gerçekten çok zorlayıcıydı ama hiçbir zaman vazgeçmek aklıma bile gelmemişti. Burası pedal çevirmeyi birazcık yavaşlatsan seni aşağıya çekecek bir bataklık gibiydi (biraz fazla abarttım galiba). Şöyle düzeltelim aşağıda sevgilin sana sesleniyor en güzel haliyle "bırak boş işleri çıkma daha fazla, haydi gel".
Bu 3-4 km zaten bir de beton dökülerek yapılmış. Bu zaten dik yokuşu çekilmez hale getiriyordu. Bu yolun kötülüğü inişte daha iyi anlaşıldı.
Neyse bu kısım bitti. Eğimin azaldığı bir yer vardı (dönüşte daha net gördük Suadiye Tabiat Parkı'ymış ve hemen yanında motocross pisti), biraz da çişim gelmişti zirveye daha fazla ağırlık taşımamak için işimi hallettim bu arada geride Melih'i gördüm. Dağ bisikleti üzerinde dans ede dans ede geliyordu. Çok rahattı. Bir süre birlikte gittik ve sonra o temposunu biraz arttırdı ben geride kaldım. İleride o biraz duraklamış ben onu geçtim. Tırmanışın 7. km sinde Uludağ'dan kalan Energel'in yarısını yuttum. Bu defa kafeinli besinin ne anlama geldiğini anladım. Zirveye birkaç km kala enerjim en yüksek seviyeye çıktı. Umarım bu kafeinli şeyler çok sağlıksız değildir.
Kısa bir mesafe az eğim (nefeslen) sonra yeniden eğim (tırmala)
Zirvenin sonlarında yol iyice bozuldu, asfalt parçalanmış, geçecek yer bırakmayan çukurcuklar oluşmuş, asfalttan arta kalan mıcırlar her yere saçılmıştı. Yavaşta olsa bunların arasından slalom yaparak geçmek gerekti.
Mıcırlar ancak bu kesim çukursuzmuş
Hava iyice soğudu, Uludağ'da böyle olmamıştı. Yine eğimin azaldığı bir yerde rüzgarlığımı giymek için durudum, hazır durmuşken bir de selfie çektim tam bu arada Hüseyin aradı, sürpriz telefonlar çekiyormuş meğer ya da tesadüf çeken bir yer de durmuşum.
O selfie
Yol tarifi sordu. Bence yolu bilmeyen herkes sorar. Ben orayı Melih ile geçtiğim için biliyorum. Yanıt: Evet, Green Park Otel yazan tabela yönünde soldan yukarı doğru çıkacaksın (insan eğimin daha az olduğu şekilde düz devam etmek istiyor).
İşte yüksek enerjiyi burada hissettim ve acayip bir tempoyla zirveye ulaştım, bilmiyorum belki de eğim çok azalmıştı.
Zirveye yakın demir sürgülü kapların orada Melih beni bekliyordu, Hindi saldırısına uğramış. Gerçekten. İki hindi yolu kesmiş geçirmiyor. Sonra, zirveye geldik bunlardan mı çekiniceğiz dedik ve birazcık hızla yanlarından geçtik. Köpeklerden beterlerdi.
Melih'le bayağı poz vererek çektiğimiz birçok fotoğraftan, kafeye yerleşip (ben omuzlarıma şal aldım, haha) çayımızı sodamızı içtikten sonra Hüseyin ve Melih nihayet geldiler.
Kemal-Melih selfie si
Kartepe alındı :)
Tırmanıştan önce hem yüksek tempoda geldikleri 80 km yol ve kalın kıyafetler hem de üstüne zirvenin sonunda yanlış yola girip (hindilerin arasından geçmeden) toprak dağ yolundan geldikleri için gecikmişlerdi. Hüseyin'in bir lafı çok hoşuma gitti "Kartepe'yi aldık".

Cafe'de biraz daha devam eden çay ve sohbetten sonra inişe geçtik. hızlı bir inişle turu tamamladık. Hüseyin inişte eğlencesine biraz drift yaptığı için arka lastiği patlattı ve biraz daha durduk.
Şimdi aklıma geliyor. Uludağ ve Kartepe inişinde herkes üşümüştü bense hiç. Acaba Energel ve kafein mi?

Uludağ'ın aksine Kartepe güneşliydi ancak çok daha fazla soğuktu.
Kartepe'de güneşe yakındık.

Tırmanış öncesi neler yendi:
Evde standart bir kahvaltı yapıldı.

Tırmanış boyunca neler içildi: 2 adet Powerrade 1 matara su.

Zirvede yemek için getirdiğim Snickers'ı yemeyi unuttum.

Ne giyildi: standart kısa forma ve zirveye yakın rüzgarlık ve inişte yine rüzgarlık.


Tırmanış boyunca HR'im 160 civarında idi. Uludağ'da ise 150.


Bisikletim Cannondale Supersix Evo3 tü.

İyi günler dilerim.

Kemal Koyunlu

Uludağ Tırmanışı

16 Eylül 2014 akşamı saat 20:49 'da dostum Ahmet Bolulu messengger'dan yazdı:

Kemal iyi akşamlar
Pazar Uludağ olsa gelir misin?

Kısa  bir görüşmeden sonra kabul ettim ve pazara Uludağ tırmanışı için anlaştık ki daha önce Uludağ'a araçla bile çıkmamıştım.
Ahmet Bolulu planladığımız turu Facebook'tan yayınlıyor.

Bu güzel turistik fotoğrafı görünce eh birazcık ürktüm.


Şimdiye kadar sadece İstanbul'un ve İzmir Seferihisar'ın yokuşlarında yol almıştım. Bunların kategorisi ise en çok 3'tü (yoksa 4 müydü?) Yani daha 1 ve 2 kategori görmeden HC (horse category) deneyecektim.
Aşağıda Uludağ Segmenti'nin görüntüsü

Daha önce 2000 m'ye yakın bir tırmanış yapmıştım. Ama 137 km içinde. Bu bambaşka olacaktı. 30.8 km'de 1764 m. %5,8'lik ortalama bir eğim. En büyük eğim %12.9. Veriler Strava'dan ve Strava'ya Garmin ile aktarılmış olanlar. Strava'nın sadece akıllı telefonların GPS datalarını aldığı ve değerlendirdiği dataların yetersizliği başka bir yazı konusu olsun.
16 Eylül Salı'dan 20 Eylül Cumartesi'ye kadar tur grubu 10 kişi oldu (Kemal Koyunlu
Turun tırmanışı başarıp başaramama yanında diğer bir kritik noktası da zamanlamaydı.
Yenikapı-Mudanya Feribotu Kalkış: 9:00
Mudanya-Yenikapı Feribotu Kalkış: 18:00

Feribot'un Mudanya'ya varışı 1'30" sürerse geriye 7'30" kalıyor.
Mudanya-Uludağ Tırmanış Başlangıcı     28 km 1' 15"
Uludağ Tırmanış                                       30 km  3'
Uludağ İniş                                                30 km  1'
Mudanya Dönüş                                        28 km  1' 15"
Toplam 6'30".
Artan 1 saat'te ise zirvede yaygara ve Uludağ'ın eteğinde Köfteci Yusuf'ta yemek planlanıyor.
Bu keskin programın hazırlayıcısı Ahmet Bolulu katılımcılara ayrıca şunu deklare etmiştir.


"18.00 feribotuna yetişmek için lastik patlatmak da yasaklanmıştır."


Pazar sabahı Yenikapı'dan Mudanya'ya feribot ile yola çıkıldı. Feribot'ta bisikletler için ek bir ücret ödenmedi aynı şekilde dönüştü de.
Zaman planlamasına göre 10:30'da Mudanya'da olmamız gerekirken ancak 11:00'de olabildik. Böylece daha ilk adımda zaten kritik olan zamanlama şaşmış oldu.

Feribotta
Artık 6 saatte turu tamamlamalıydık.

Feribottan çıktıktan sonra 1,5ncu km'de  ortalama eğimi %6 olan ve 3,8 km süren bir tırmanış var.
Daha sonra Uludağ tırmanışının başlayacağı 20. km'ye kadar iniş ve düzlük.
Buradan sonra Uludağ tırmanışı başlıyor, 29 km HC kolay gelsin.


Ortalama eğim %6. Bu eğimi şu şekilde tarif edebilirim: Şile Yolu'nda Ömerli civarındaki tırmanışlar. Şile Yolu'nda zaman zaman dinlenilecek kesimler var ama Uludağ'da bunların sayısı bir elin parmaklarından daha az ve çoook daha kısa.

Eğimler, virajları içeriden aldığınız zaman çok daha fazla dikleşiyor. Eğer şanslı iseniz (araç trafiği çok olmadığı için ben hep şanslıydım) ve üşenmezseniz viraja gelmeden önce dışarı doğru çıkıp eğimi katlanabilir düzeyde tutabiliyorsunuz.

Eğer benim gibi ayakta sürme konusunda tecrübeniz az ise burada yeterince tecrübe kazanacaksınız.

Çıkışta en önde Recep vardı. Arkasından Ahmet Abi, Soner ve ben gidiyorduk. Ahmet Abi ve Soner benden daha iyi tempoyla çıkmaya başladıktan sonra kendi ritmimi hiç bozmadan tırmanmaya devam ettim.
Önden gidenler: solda Recep sağda Ahmet Abi (photo by Soner)
HR ortalamamı 160 civarında tuttum. Hız ortalamamı ise 10,4 km/saat'te. Zirveye ulaştığımda Recep ve Ahmet Abi benden 10 dakika 11 sn ve Soner'de 3 dakika 10 önce varmıştı.


Zirvede
Çıkışı bu dört kişi tamamladı. Zaman darlığı nedeni ile diz problemi yaşayan ve MTB ile gelen diğer arkadaşlar Milli Park'ta kaldılar.

İnişi ise Recep ile beraber ortalama 37 km/saat hızla tamamladık. Ahmet Abi birkaç hafta önce geçirdiği kaza nedeni ile biraz yavaş inmeyi tercih etti.

Feribota dönüş.
Dağa çıkmadan önce neler yiyip içildi:
Evden çıkarken saat 7:30'da                        bir adet baklava
Feribot yolunda                                            2 adet poğaça
Feribotta                                                       küçük bir muz ve bir hurma

Dağa çıkarken ne tüketildi:
Tırmanışın 10. km sinde                             PowerBar Gel (41 gr, paketin tamamı)
Tırmanışın 20. km sinde                             QNT Energel  (75 ml'lik paketin yarısı)

Zirvede ise                                                   1 adet Snickers

Dönüş yolunda dağın eteklerinde Köfteci Yusuf ta 1 porsiyon köfte (çok güzeldi), 1 ayran, 1 şıra ve soda.

Aslında bayağı yemişim. Soranlara hiç bir şey yemedim diyordum :).

Gel türü besinleri ilk defa burada tükettim memnun kaldım. Ama böyle ciddi turlar dışında kullanmam herhalde.

Neler içildi:
Tırmanış sırasında 2 adet powerrade (her ikiside mataradaydı)
Bunlar sırasıyla boşalınca yerlerine su koydum.
Yani Mudanya'da feribottan  zirveye oradan da köfteciye kadar 2 litre sıvı tükettim.

Başta da belirttiğim gibi öyle ciddi bir hazırlık yapmamıştım. Aniden gelişen bir fikirle Uludağ'a çıktık. Amaç performanstan çok zirveye ulaşmaktı ya da ulaşmayı denemekti. Deneme benim için başarı ile sonuçlandı. Zirve tırmanışında sadece 2 kez jel yutarken (belki açmayı beceremem diye) ve 1 kez mataraya su doldururken durakladım. Toplam duruş sürem en çok 2 dakika filan yani. Soğumamaya da özen gösterdim. Vücut hep durmak istedi ama :).

Bisikletim Cannondale Supersix Evo3 tü.

Kıyafetim standart formaydı. Zirveye yaklaşırken ve inişte kolsuz rüzgarlık giydim.
İyi günler dilerim.

Kemal Koyunlu

7 Ekim 2014 Salı

Garmin Edge 1000 3. Sürüş

Bugünkü sürüşte aynı anda hem GE1000 i hem de Strava'yı (Samsung Note II) çalıştırdım (sarı boyanmış kolonlar). Önceki 2 sürüş (GE1000 kayıtları) ile beraber anlamlı olan sonuçları aşağıda paylaşıyorum.



STRAVA-Android
GARMIN EDGE 1000
Summary
Tue, 7 Oct 2014
Tue, 7 Oct 2014
Mon, 6 Oct 2014
Sat, 4 Oct 2014 
Distance
40,4
40,47 km
40,40 km
40,47 km
Calories
1,265 C
983 C
943 C
1.243 C
Moving Time
1:37:52
1:37:07
1:42:18
1:41:07
Avg Moving Speed
24,8 km/hour
25,0 km/h
23,7 km/h
24,0 km/h
Max Speed
79,9 km/hour
80,1 km/h
73,1 km/h
74,1 km/h
Elevation Gain
736
607 m
613 m
623 m
Elevation Loss

605 m
613 m
686 m
Min Elevation

18 m
18 m
11 m
Max Elevation
248 m
238 m
241 m
238 m
Avg HR

150 bpm
144 bpm
155 bpm
Max HR

179 bpm
176 bpm
181 bpm
Avg Bike Cadence

79 rpm
78 rpm
81 rpm
Max Bike Cadence

122 rpm
123 rpm
134 rpm
Avg Temperature

23,3 °C
17,5 °C
14,2 °C
Average Power
193 W



Energy Output
1,134 kJ




Beni GE1000 almaya iten nedenlerden biri olan kot farklılıkları açıkça görünüyor.
Elevation Gain GE1000'de üç sürüşte 607-613 ve 623 m olarak görünüyor. Strava da ise 736 m. Burada paylaşmadığım eski bir Strava kaydımda ise 727 m.
Her iki ölçüm yöntemi de kendi ölçümleri arasında tutarlı görünüyor. Ama birbirleri ile karşılaştırıldıklarında fark %20.
Bu arada Strava'nın bir yazısında kendi ölçümlerinin doğru olduğu konusunda bir yazıları var:
https://strava.zendesk.com/entries/20965883-elevation-for-your-activity
Yazı biraz uzun. Sadece GPS ile (akıllı telefonlar) alınan verilerin çok hatalı olabileceği ve bunların genellikle Strava tarafından bir eşyükselti veri deposu bilgileri ile düzeltiği bahsedilyor. Barometric altimeter ile alınan ölçümlerin daha doğru olamasının beklendiği ama yine de bir takım koşullar altında (farklı hava basınçları, cihazdaki ölçüm yerinin pislik ile dolması) bunlarda da bozuk okuma alanacağı belirtiliyor. Ayrıca Barometric altimeter a sahip cihazlar (GE1000-810) için de bir eşyükselti veri deposu varmış ama onda da bozulma olabiliyormuş.
Kısacası güveneceğin bir sistemi seçeceksin.
Eğer bu farklılıkları ciddiye alıyorsan (benim gibi kafayı bozmuşsan) yüksekliğini bildiğin noktalarda ölçümler  alarak durumu kontrol edeceksin :).
Ben şimdilik Garmin Edge 1000 e güveniyorum.


Dün bahsettiğim haritayı çalıştırabildim.
Haritalar GE1000 e ilk aldığında/açtığında otomatik olarak yükleniyor.
Ancak otomatik yüklenen harita bölgemizi kapsamıyor sanırım.
Doğru haritayı
http://garmin.openstreetmap.nl/
adresinden alıyorsunuz.
Birkaç adım var:
Help: map selection Choose your map type:
bunu seç
Routable Bicycle (Openfietsmap Lite)
Choose a predefined country:
Asya'da Turkey
sonra download.
İndirdiğiniz dosyanın adı: gmapsupp
aynı isimli dosya GE1000'in microSD'sinde de var. Oradan bu dosyayı silin ya da benim gibi güvenli bir yere taşıyın, indirdiğiniz dosyayı buraya ekleyin.
GE1000'i yeniden başlatın.
İşlem tamam.


Güneşli havada sürdüm bugün bisikleti. Görüntü çok iyiydi.

Sonuç olarak Garmin Edge 1000 tavsiye edilir.


6 Ekim 2014 Pazartesi

Garmin Edge 1000 2. Sürüş

Aynı güzergahta GE1000 ile 2 gün ara ile sürüş yaptım.
Aynı güzergahta elde edilen verileri karşılaştırmayı amaçladım.

                                                                            2. Sürüş                             1. Sürüş

Summary

Distance40,40 km40,47 km
Calories943 C1.243 C
Moving Time1:42:181:41:07
Avg Moving Speed23,7 km/h24,0 km/h
Elevation Gain613 m623 m
Elevation Loss613 m686 m
Min Elevation18 m11 m
Max Elevation241 m238 m
Avg HR144 bpm155 bpm
Max HR176 bpm181 bpm
Avg Bike Cadence78 rpm81 rpm
Max Bike Cadence123 rpm134 rpm



Elevation Gain sonuçları benzer görünüyor 10 m kadar bir yükseklik farkı var.
Asıl sorun Elevation Loss'ta. 73 m'lik bir yükseklik farkı çok fazla. Başka bir bakış açısıyla
2. sürüşte başladığım kota geri dönebilmişim (613-613) ancak 1. sürüşte başlangıç noktam 73 m aşağıya inmiş :) (623-686). Galiba barometric altimeter'da hata verecek. Hatayı nasıl anlayacağız o problem olacak. Neyse hiç değilse başladığımız noktada bitirdiğimiz sürüşlerde hiç değilse bir veri olacak.
Kaloride ise %30 fark görünüyor. Aslında performansım pek de değişik değildi. Yoksa kalp atışları da mı yanlış? Umarım değildir.


Bu sürüşte de:
Ekran kilitlenmedi.
Bluetooth hiç kopmadı.
Ek olarak bluetooth telefon kulaklıkta kullandım ama yine hiçbir şey karışmadı.
Sürüş sırasında GE1000 üzerinde çeşitli ayarlamalar bile yaptım. Büyük ekran güzel.
Sürüş anında eğimi ve kazanılan/kaybedilen yüksekliği izlemek çok zevkli oluyor. Bu turda bir segment boyunca ortalama eğimler %4-5 olarak veriliyor. Ancak belki birkaç yüz metre boyunca eğimler %7-8 olabiliyor.
Türkiye haritasını yüklememe rağmen yine navigasyon ekranında harita göremedim. Ama bu yazıyı yazmadan önce sanırım sorunu buldum. Bir sonraki sürüşte aynı problemi yaşamazsam burada açıklama yazarım.

Veee en güzeli:
Rotamda 2 segment oluşturdum (Favori strava segmentlerinden seçtim). Segment başlamadan 100-200 m öncesinde otamatik uyarı geldi. Segment'in başladığında GE1000 bana "GO" dedi :). Tüm segment boyunca en iyi sürüşümün datalarını anlık olarak değerlendirip/karşılaştırıp zaman olarak ne kadar önde ya da geride kaldığımı sürekli bildirdi. Harikaydı. İlk segmentimde heyecanlanım pedallara biraz fazla yüklenince 20 saniye öne geçtim ancak sonda şiştim. İkinci segmetimi akıllıca sürdürdüm ve durumumu iyileştirdim. Bu segment işi mükemmel.

Hava çok güneşli değildi ama ekran görüntüsünde hiç bir sıkıntı yaşamadım.

Sonuç olarak,
İkinci sürüşümden sonra Garmin Edge 1000'i daha çok tavsiye ediyorum.

5 Ekim 2014 Pazar

Garmin Edge 1000 Satın Alış Süreci

Uludağ ve Kartepe'ye tırmandıktan sonra sürüşlerin sadece Strava'ya akıllı telefon  ile kaydedilmesinin yetersizliği iyice ortaya çıktı. Birkaç arkadaşımda gördüğüm ve benim de işim geriği kullandığım ve memnun kaldığım bir Garmin cihazı almaya karar verdim. Kullanılabilecek modeller fiyatları artan sıra ile Edge 200, 510, 810 ve 1000.

Hepsinin ortak özelliklerinde ve olması gereken biri su geçirimsizlik. Hepsi IPX7 su geçirimsizlik oranı var. Yani bir metre su derinliğinde 30 dakika boyunca dayanıklı.Yağmurda sınırsız bir şekilde kullanım özelliğine sahip olabileceğiz anlamına geliyor. Umalım.

Edge 200'de hiçbir sensör yok. Sadece ana cihaz. GPS ile gittiğin yeri/mesafeyi ve hızı biliyorsun. Garmin'deki diğer sürücüleri görüp kendini kıyaslıyabiliyorsun. Kadans ve kalp atışlarını görmemesi fiyatına rağmen benim için hemen cazipliğini yitiriyor. 14 saat pil ömrü.

Edge 510, Garmin web sitesinde "performans ve navigasyon için bisiklet bilgisayar"ı olarak tanıtılıyor. Sürüşe ve kişisel gelişime faydalı olabilecek tüm özelliklere sahip. Ekranı dokunmatik. Cihazın yanında hız, kadans ve kalp atış sensörlerini alabiliyorsunuz. Powermeter takarsanız onu da kayıt altına alabiliyor.  Bluetooth var. Amerikan uyduları (GPS) yanında rus uydularını da (GLONASS) kullanıp hızlı ve doğru yer belirleme yapabiliyor. Yüksekliği sadece önceden haritalanmış GPS verilerine/haritalarına bağlı kalmadan barometre (barometric altimeter) ile alabiliyorsunuz ya da düzeltebiliyorsunuz. En güzel özelliklerden biri. Barometre okumalarında hata yapsa bile bunların hepsi rölatif olacağı için eğim değerleri hep doğru olacaktır (ya da ben yanılıyorum). Kablosuz bir şekilde Garmin Connect'e bilgi aktarabiliyor ve dilerseniz yanında sosyal medyaya da. Sürüş sırasında akıllı ve internet bağlantısı olan telefonunuza (androidler ya da iphonelar) eşleştirme yaparsanız "live tracking" (canlı takip diyelim) yapılabiliyor. Yani ikinci kişiler evlerinde sizi sıcacık yataklarından bilgisayar başında izleyebilir. ANT+ sensörler ile az bir güç tüketimi ve yüksek hız ile tüm sensör bağlantıları yapılıyor. Hava durumu da internet bağlantılı akıllı telefon yardımı ile izlenebiliyor.20 saat pil ömrü.

Edge 810, 510'un tüm özelliklerine sahip (GLONASS hariç) yanında haritalar ile navigasyon da yapabiliyorsunuz. Haritaları güncelleyebiliyorsunuz. MicroSD kartı var. Ekranı da biraz daha büyük. Daha iyi bir dokunmatik ekrana sahipmiş. 17 saat pil ömrü.

Edge 1000. En büyük ekrana sahip. Bununla beraber en düşük pil ömrü: 15 saat. GPS ve GLONASS kullanıyor. Rota hazırlanabiliyor. Wifi var. Dokunmatik ekranı süper. Dokunmaya kıyamıyorsunuz o kadar yani. Eldivenle ve/veya ıslakken kullanılabilirmiş. İlk denememde ıslakken verimli bir şekilde kullandım. Bilgisayar ile otomatik senkronizasyon. Yani sürüşten eve döndüğünüzde verileriniz önce Garmin Connect'e sonra Strava'ya (diğerlerine Mapmyride, Edomondo vb henüz değil ama olacak sanırım ya da ben beceremedim) aktarılıyor. Sürüş sırasında eşleştirdiğiniz telefondan gelen aramaları ve mesajları (sadece kimden olduğunu) görebiliyorsunuz. Di-2 ile de integre olabiliyor. Beni en çok cezbeden kısmı ise segment oluşturabiliyorsunuz. Henüz yapmadım ama Strava'da dikkate aldığım segmentleri aktarmak istiyorum. Edge 1000'de hız ve kadans sensörü çok değişik ve öncekinden çok daha havalı.

Şimdi Edge 1000 i almadan önce forumları okuduğumda 1000 için öyle ağır eleştiriler vardı ki. Fiyat ve vaad edilen özelliklerin çalışmaması gibi. Gökhan Kutluer (Denge Tekeri) ile yaptığım kısa yazışmalar ile bu eleştirileri göz ardı ederek edge 1000'i aldım.
İlk sürüşümden sonra:
Ekran kitleniyor deniyordu, kilitlenmedi.
Bluetooth bağlantısı sık sık kopuyor deniyordu, hiç kopmadı.
Bir tek haritalı navigasyon sırasında harita görünmedi. Belki haritaları güncellemem gerekiyor.
Yağmurda touchscreen iyi çalışıyor. Hava kapalı olduğu için güneşte ekran görüntüsü hakkında bir deneyimim olmadı.

Şimdilik bu küçük tecrübe ile önerilebilecek bir cihaz diyebilirim.

Eksiklikler ve yanlışlıklar uyarılarınız ile düzeltilecektir.

Bir sonraki yazımda (eğer yazabilirsem) strava (GPS'li akıllı telefon) ile edge 1000 verilerini aynı güzergah ve segmentler için yükseklik bazında  karşılaştıracağım.